İspanya'nın İtalya'yı yendiği maçta İtalyanları adeta dağıtan Nico Williams, İspanya'nın “daha dinamik, daha taze ve daha enerjik bir tiki taka” şeklinde tarif edilen futboldaki değişiminin önemli figürlerinden. Nico ve yol gösterici baba figürü abisi Iñaki'nin hikayesi, bir insan kaçakçılığı çetesinin mağdur ettiği ve Sahra Çölü'nü yalın ayak geçmek zorunda kalan bir anne-babanın hikayesiyle başlıyor. Gana'dan Euskal Herria'ya, Bask topraklarına uzanan bu öykü, İspanya'nın kültürel değişiminin de sembollerinden. Kapıyı abisi Iñaki Williams açtı ve Bilbao'da tarih yazdı. Şimdi onun ışığında büyüyen ve gelişen Nico'nun, Nico Williams'ın zamanı.
Euro 2024'te “ölüm grubu” olarak adlandırılan gruplardan biri de B Grubu'ydu. İspanya, İtalya ve Hırvatistan ile talihsiz bir kura çeken ancak rakiplerinden birine sıkıntı da çıkarabilecek olan Arnavutluk bir araya geldi. Arnavutluk, tek puanını Hırvatistan'dan 2-2'yle alırken, İtalya'ya karşı öne geçti fakat sahadan 2-1'lik mağlubiyetle ayrıldı. İtalya ile Hırvatistan ise grubun finali niteliğindeki maçta kozlarını paylaştı, Gök Mavililer, 90+8'de skoru 1-1'e getirerek Hırvatistan'ı turnuvanın dışına itti.
Peki İspanya? Bu nefes nefese rekabetin tamamen dışında üçte üç yaparak, 9 puanla ve zerre stres yaşamadan adlarını son 16'ya yazdırdılar. Belki Fransa, İngiltere ve ev sahibi Almanya turnuvanın esas favorileri arasında gösteriliyordu ancak onlardan hemen sonra dikkate alınan İspanya fena halde kuvvetli bir görüntüde... Bu heybetli görüntüde pay sahiplerinden biri de Nico Williams.
İtalya karşısında adeta şov yapan Athletic Bilbao'nun 21 yaşındaki genç yıldızı, maçın oyuncusu ödülüne layık görülürken spot ışıklarını da üzerinde buldu. Nico ile birlikte Barcelona'nın 17 yaşına girmek için gün sayan yıldızı Lamine Yamal, İspanya'nın en çok merak edilen iki isminden biriydi. Beklentileri fazlasıyla karşıladılar ve heyecan yarattılar. Yamal zaten dünya çapında bir fenomen. Fakat Nico da öyle... Nico'yu özel kılan en çarpıcı detay ise hikayesinde yatıyor.
Nico Williams'ı anarken abisi Iñaki Williams'a da değinmemek olmaz. Aslında değinmemiz gereken Williams Ailesi. Anne Maria ve baba Felix'in Gana'dan Bilbao'ya uzanan yolculuğu...
Önce Iñaki...
Iñaki Williams bir öncü. Peki neden? Şöyle izah edelim; bilen bilir Athletic Bilbao kulüp politikası nedeniyle sadece Bask Bölgesi'nde doğmuş ya da yetişmiş futbolculara bünyesinde yer veriyor. Bu da haliyle kulüp tarihi boyunca kadronun neredeyse tamamen beyaz Basklılardan oluştuğu anlamına gelmekte. Iñaki bu hegemonyayı kıran ilk isim değil. Angolalı bir baba ve Basklı bir annenin çocuğu olan Jonas Ramalho, 2011'de Athletic forması giymiş ve kırmızı-beyazlı formayı terleten ilk Afrika kökenli futbolcu olmuştu. Iñaki'yi öncü kılan ise devamlılığı. Ramalho, Athletic'in A takımı formasını sadece 13 kez giyebildi. Iñaki ise Athletic formasıyla 251'i üst üste olmak üzere La Liga'da 300'ün üzerinde maça çıktı.
Bu sadece La Liga sayısı! Hala formasını giydiği Athletic Bilbao'da toplam 421 maça çıkan Iñaki, 100 gole imza attı, 57 de asist yaptı. Attığı 100 golle kulüp tarihinin en golcü 15. oyuncusu konumunda. Joseba Etxeberria, Raul Garcia, Iker Muniain ve Fran Yeste gibi modern efsanelerin önünde. Çıktığı 421 maç ise onu kırmızı-beyaz formayı en çok giyen 7. isim yapıyor. Aitor Larrazabal, Aritz Aduriz, Ismael Urzaiz, Fernando Llorente, Mikel San José, Ander Iturraspe, Rafael Alkorta ve Fernando Amorebieta gibi unutulmaz isimler de bu alanda geçtiği isimler.
Iñaki bir öncü. Doğal olarak kardeşi Nico'nun yeteneğini de çok önceden fark etmiş. BBC Sport'a verdiği röportajda Iñaki, “Bir ağabey olarak onun nasıl büyüdüğünü, bir futbolcu olarak nasıl geliştiğini görmek beni gerçekten gururlandırıyor. Gidebileceği yerin bir sınırı yok. Ona yardım etmek, bir şeyler öğretmek ve ihtiyacı olan her şeyi vermek için buradayım” diyor.
Çıplak ayakla geçilen çöller
Iñaki ve Nico'nun böylesi bir hayat ve kariyere sahip olmasında en büyük pay sahibi ise ebeveynleri. Maria ve Felix, umuda doğru çıktıkları korkunç yolculuğun sonunda İspanya'ya geldiklerinde Maria, Iñaki'ye hamileydi. The Guardian'a 2021'de verdiği röportajda Iñaki hikayeyi tüm çıplaklığıyla anlatıyordu.
Bir insan kaçakçılığı çetesine Gana'dan Birleşik Krallık'a kaçmak için birikimlerinin önemli bir kısmını veren Maria-Felix çifti, çetenin onları yarı yolda bırakmasıyla Sahra Çölü'nü yalın ayak geçti. Babasının yürüme zorluklarının ayak tabanlarındaki yanıklardan kaynaklandığını öğrendiğinde Iñaki, 18 yaşında ve profesyonel bir futbolcuydu.
Sahra'yı geçtiler ancak dikenli tellerden atlayarak girdikleri İspanya'nın Kuzey Afrika'daki topraklarından Melilla'da yakalandılar, sınır dışı edileceklerdi ancak bir avukatın tavsiyesi üzerine yalan söylediler ve savaş halindeki Liberya'dan kaçtıklarını söylediler. Tutuldukları kampta tanıştıkları Katolik rahip Iñaki Mardones, çifte gerekli belgeleri hazırlamalarında yardımcı oldu. Tarihi Euskal Herria'nın (Bask Ülkesi) en önemli şehirlerinden biri olan ve şimdi İspanya'daki Navarra özerk bölgesinin başkenti Pamplona'ya o rahip sayesinde yerleştiler. Böylece Maria'nın karnındaki bebeğin ismini de fazla düşünmediler! O yardımsever rahibin adını alacak olan Iñaki, Pamplona'da dünyaya geldi. Mardones, geleceğin yıldızı olan adaşının vaftiz babası oldu, ona ilk formasını aldı.
Aile en azından hayatta kalma sorununu çözerken zorluklar devam ediyordu. “Ne iş olsa yapan” baba Felix, çalışabilmek için bir ara ailesini geride bırakmak zorunda kalıp Londra'ya gitti. Iñaki de profesyonel olmadan önce lise çağlarında futbol maçlarında hakemlik yaparak eve bir miktar para getirmeye çalışıyordu. “Çok acı çektik” diyen Iñaki şöyle devam ediyor:
Tanrıya şükür ki artık hepimiz burada birlikteyiz, gerçekten güzel bir hayat yaşıyoruz. Annemle babam oğullarının refahını izliyorlar ki bunun için buraya geldiler. Bizim de yaptığımız her şey ebeveynlerimiz için.
Athletic sportif direktörü Mikel Gonzalez ise “Iñaki'nin çok gençken çok zor bir hayatı oldu. Sorumluluğunun ne olduğunu biliyor, dolayısıyla onu bir süper kahraman gibi görebilirsiniz. Annesi de öyle” diyor.
Maria, oğullarının maçlarını izlemek için her zaman onların yanında oluyordu. İki kardeşin de akademide antrenörlüğünü yapan Gaizka Garitano, “Anneleri onların gelişiminde kilit rol oynadı. Sadece futbolda değil, aynı zamanda nasıl olduklarında da, herkese olan saygılarında da... Hayat onlar için çok zordu, özellikle de Iñaki için. Iñaki evinde bu durumu fazlasıyla yaşadı, hiç paraları yoktu. Onun karakteri o zamanlara dayanıyor. Çok mütevazı, her zaman hocalarından bir şeyler öğrenmeye çalışıyor ve çok saygılı” sözleriyle anlatıyor.
Iñaki açtığı yolda bir efsaneye dönüşürken aslında Nico'yu da fazlasıyla besledi. Abisi A takımda oynarken o da 12 yaşında akademiye girdi. Garitano onu görünce inanamadığını dile getiriyor:
Onu futbol oynarken izlemek inanılmazdı. Her şeyi çok kolay gösteriyordu. Çok hızlıydı, inanılmaz hızlıydı. Abisinden bile daha yetenekliydi.
Takımın deneyimli isimlerinden olan ve bir dönem Manchester United forması da giyen Ander Herrera, iki kardeşi anlatırken “Futbol açısından konuştuğumuzda kilit rol oynuyorlar. Fakat kişisel açıdan da harika çocuklar. Her zaman pozitif ve güler yüzlüler. Tartıştıklarında bile, birkaç kez kardeş kavgası yaptıklarına şahit olduk, çok komikler, onları çok seviyoruz” yorumunda bulunuyor.
Sportif direktör Gonzalez, “Iñaki, Nico'ya her konuda çok yardımcı oluyor" diyor ve “Nico çok iyi bir oyuncu ama çok genç ve çevresinde kulüpler ve menajerlerle ilgili çok fazla gürültü olduğunu tahmin edebilirsiniz. Ama Iñaki sıkı çalışmanın en iyi örneği ve profesyonel kariyerinde en iyi kararları alması için çok önemli bir insan” ifadelerini kullanıyor.
O kadar önemli ki Nico akademiyken halihazırda bir star olan abisi Iñaki'nin maçlarını izlemesini istemiyormuş. Vakti zamanında Iñaki tribündeyken gerilen Nico, abisiyle La Liga'nın ve Athletic'in önemli figürlerinden... 1985-1986 sezonunda Patxi Salinas ve Julio Salinas kardeşler, Athletic forması giyen son kardeşler olmuştu.
İki kardeş arasında Iñaki'nin daha zorlu bir yoldan geçtiğini düşünmek doğal ancak Nico'yu da başka gerçekler zorluyor. Iñaki, Gana forması giymeyi tercih ederken Nico ise tercihini İspanya'dan yana kullandı. Hatta Nico, Katar 2022'de İspanya'nın çıktığı dört maçta da süre buldu. Etrafını büyük beklentilerin çevrelediği Nico; Arsenal ve Bayern Münih başta olmak üzere pek çok Avrupa devinin radarında.
Su Majestad el Rey felicita a los jugadores de la @SEFutbol tras su victoria ante Italia.
Felipe VI ha visitado el vestuario de la Selección después del partido y ha recibido una camiseta de manos del presidente Pedro Rocha.
ℹ️ https://t.co/iZNLn3zG74#VamosEspaña | #EURO2024 pic.twitter.com/lE8B53t26E — Selección Española Masculina de Fútbol (@SEFutbol) June 20, 2024
The Guardian'dan Sid Lowe'un da anlattığı ve İspanya Futbol Federasyonu'nun resmi milli takım hesabının videosunda da görülen anekdot beklentilere ve Nico'nun yarattığı heyecana bir miktar ışık tutuyor. İtalya galibiyetinin ardından soyunma odasında oyuncuları tebrik eden İspanya Kralı 6. Felipe'nin ziyareti alkış tufanıyla kesiliyordu. Kral, oyuncuları tebrik ederken odaya Nico girdi herkes çılgınca onu alkışlıyordu. Elbette Kral'ın sahaya hükmeden Nico'nun gölgesinde kalması doğal.
Nico ve Lamine Yamal, İspanya'nın futbol değişimine daha dinamik, daha heyecan verici ve daha taze bir tiki-taka ile işaret ederken toplumsal bir değişimi de gösteriyor. Yamal da Nico gibi bir mülteci çocuğu. Gineli bir anne ve Faslı bir babanın oğlu. Nico Williams bu durum hakkında şunları söylüyor:
Bu oyuncular benim kardeşim gibi. Bu da (ülke olarak) göç ve entegrasyon konusunda ilerlediğimizi gösteriyor. Sonuçta futbol evrensel bir dil. Kardeşim Bilbao'da Afrikalılara yol açtı ve bir miras bıraktı. Artık kültürlerin bir karışımı var. O bunu mümkün kıldı.
Ancak her şey toz pembe değil. Spot ışıkları sadece aydınlatmakla kalmaz bazen rahatsız da edebilir. Bu yılın Nisan ayının sonlarında Athletic ile Atletico Madrid, Madrid'de Wanda Metropolitano'da bir araya gelirken maça Nico aleyhindeki ırkçı tezahüratlar damga vurdu. El Pais bu olayı çok çarpıcı bir başlıkla “España sin maquillaje” (Makyajsız İspanya) ifadesiyle ele alırken Nico oldukça olgun bir mesaj vererek “Ten renginiz yüzünden size hâlâ hakaret etmeleri normal değil” diyordu. 30 Nisan tarihli yazıyı kaleme alan David Trueba, “Ülkede yüksek dozda ırkçılık ve istismar görülüyor. Bu leke halının ya da futbol taraftarlarının bayraklarının altına gizlemekle azalmaz” ifadelerine yer veriyordu.
İspanya Futbol Federasyonu, söz konusu Atletico Madrid tribünlerinin iki maç kapatılmasına karar verirken, kulüp aynı zamanda para cezasına çarptırıldı.
Nico gelen ilgiyle birlikte bu güçlüklerle de karşı karşıya. Aslında bu noktada pası yeniden Iñaki'ye atabiliriz. Iñaki'yi zorlayan konu temsildi. Örnek olmanın güçlüğüydü. Nico ise birey olmanın güçlüğüyle karşı karşıya.
Baba aslan Iñaki
Mesela Iñaki, kardeşinin tanıklık etmediği boyutta bir fedakarlığı gördü ve ekonomik zorlukları deneyimledi. Bu yolda kardeşiyle birlikte ilerleme kararlılığını göstermek zorunda kalan katı bir baba gibiydi. Hem kendisine hem de Nico'ya rehberlik ediyordu. Sabah kardeşini kaldırıyor, kahvaltısını hazırlıyor, giydiriyor ve okula götürüyordu. Öğleden sonra Nico'yu bir sandviç götürerek okuldan almak da onun işiydi. Onu antrenmana ve parka götürmek de...
Nico'nun bir aslan ve yavrusunu gösteren dövmesindeki baba aslan Iñaki, yavru ise Nico. İki kardeşin milli takım tercihleri de yukarıdaki örneğe uyuyor. Iñaki, Gana'yı tercih ederken bunda büyükbabasının telkinleri etkili olmuştu. Iñaki, bir gece 90 yaşındaki büyükbabasıyla yaptığı sohbeti hatırlarken “Çok fazla ömrünün kalmadığını ve torununun Gana'da oynamasının hayalini kurduğunu söyledi” diyor ve “O zaman düşünecek hiçbir şey kalmamıştı” diye ekliyor.
? The two Williams brothers will both represent their countries at the World Cup in Qatar:
?? Nico Williams with Spain
?? Iñaki Williams with Ghana
??? pic.twitter.com/jzQzf1uGLJ — Football Tweet ⚽ (@Football__Tweet) November 14, 2022
Nico ise abisinin bu tercihinden sonra yaşananları La Gazzetta dello Sport'tan Filippo Ricci'ye anlattı:
“Büyükbabam torunlarından birinden Gana forması giymesini istemişti ve ağabeyim de bana, bunun kendisi için daha doğru olduğunu söyledi ve İspanya'yı seçmeme izin verdi. Kardeşim doğru olanın bu olduğunu hissetti, ve 'İspanya için oynuyorsun' dedi. Bu bir aile kararıydı.”
- İlginizi çekebilir: Siz tatildeyken neler oldu? (Arda Güler, Tarkan, yapay zekâ ve sıcaklar)
Son olarak kardeşini anlatırken de söz Iñaki'ye bırakmak gerek. Meşhur 2021 tarihli röportajını şöyle noktalıyordu:
“Yedi yıl önce yazmaya başladığım bir geçmiş var; Nico da kendisinin hikayesini yazmalı. Bunu birlikte yaşıyoruz, onunla gurur duyuyorum ve çok iyi gidiyor, hızlı ilerliyor, ancak hâl�� kanıtlaması gereken çok ama çok nokta var ve önünde çok ama çok işi var. Bırakın, büyüsün, kazanabildiği kadar paye kazansın.”
Nico tam da bunu yapıyor. İtalya karşısında abisinin de istediği gibi Nico Williams olarak sahaya damga vurdu, izini bıraktı. Maçtan sonra da hikayesini unutmuyordu:
“Bu galibiyet aynı zamanda abim için, ebeveynlerim için, Williams'lar için.”
Kaynak: The Guardian (1), (2), El Pais, BBC / Metin Aktaşoğlu tarafından yerelleştirildi
