Ana içeriğe atla

Euro 2024'te ceza sahası dışından neden bu kadar fazla gol atıldı? Rakamlar ne diyor?

İyi teknik, iyi top...
Euro 2024'te ceza sahası dışından neden bu kadar fazla gol atıldı? Rakamlar ne diyor?

Euro 2024'te ilk hafta gayet olumlu bir görünümle geride kaldı. Yüksek tempolu, yüksek skorlu maçlar, mükemmel atmosferler ve görece zayıf takımların dahi sahaya koyduğu üst düzey rekabet... Bir turnuvadan daha ne istenir ki? Bunların yanında en çok dikkat çeken detaylardan biri de ceza sahası dışından atılan goller oldu.

Birçok futbolsever üst düzey futbolda antrenörlerin oyuncularını uzaktan çekilen şutlardan caydırdığını öne sürmekte. Euro 2024'te ise şu ana kadar atılan (kendi kalesine atılan goller hariç) 42 golün 14'ü ceza sahası dışından kaydedildi. Bu ciddi bir tezat olarak öne çıkıyor.

Bunun sebebi ne olabilir peki? Birincisi üst düzey futbolda uzun mesafeli gollerin sayısındaki düşüş Premier League'deki rakamlar kullanılarak biraz abartıldı. Maç başına toplam şut sayısının zaman içinde istikrarlı bir şekilde azaldığı kesinlikle doğru. Ayrıca ceza sahası çizgisi dışından çekilen şutların yüzdesinin ve sayısının düştüğü de doğru.

Fakat burada bir takım yanlış anlamalar var. Yukarıdaki istatistikler göz önüne alındığında, muhtemelen şaşırtıcı bir şekilde, ceza sahası dışından atılan gol sayısında büyük bir düşüş görülmüyor.

Oyuncular daha az şut çekiyor ve orantılı olarak daha az uzaktan şut atılıyor. Ancak yine de doğru anlarda oyuncuların ceza sahası dışından şut atmalarına tamamen izin veriliyor ve son iki Premier League sezonunun atılan toplam gol açısından rekorlar kırdığı göz önüne alındığında, genel olarak bu model net bir model değil.

The Athletic'in grafiği Mashable Türkiye tarafından Türkçeleştirilmiştir.

Rakamlara biraz daha yakından bakalım. Premier League'de ceza sahası dışından atılan gol sayısının 200'e yaklaştığı az sayıda sezon bulunmakta. Genel olarak Premier League'de sezon ortalaması 147 gol. Geçen sezon ise ceza sahası dışından 143 gol atılmış. Dokuz aylık bir sezonda bu marjinal farkı hissetmek pek de mümkün gözükmüyor. Ancak yine de tekrar etmekte fayda var. Evet, uzaktan atılan şutların ortalamasında bir düşüş görülmekte. Yine de bu tarz gollerin hastasıysanız “Ayın Golü” ödülüne birden çok aday çıkacak kadar uzaktan gol atılıyor.

İstatistik ve analitiğin uzaktan şutlara etkisi

İkinci detay ise analitiğin bu düşüşte önemli rol oynayıp oynamadığı sorusu. Örneğin basketbolda analitik, şut mesafeleri üzerinde büyük bir etki yarattı. Gol beklentisi (xG) istatistiğinin kullanımı da muhtemelen futbolda benzer bir etki yaratmış olmalı. Ancak gerçekçi olmak gerekirse analitik çağından önce de futbolda şu mesafeleri yıllar geçtikçe istikrarlı bir şekilde azalıyordu.

The Analyst'in grafiği Mashable Türkiye tarafından Türkçeleştirilmiştir.

Örneğin 1960'lı yıllardan bir futbol maçı izlediğinizde muhtemelen oldukça iddialı mesafelerden neredeyse hiçbir başarılı olmayan bir sürü şut çekildiğini göreceksiniz. Opta'nın hazırladığı 1966 Dünya Kupası finalinin şut haritası, o zamanlar en üst düzey takımların dahi ne kadar savurgan olduklarını göstermekte.

Düşüş The Athletic'ten John Muller tarafından hazırlanan ve 1966 Dünya Kupası'ndan bu yana genellikle ortalama şut mesafesiyle de ilişkilendirilen “gol başına şut” verilerinde de açık bir şekilde gözlemlenebiliyor.

The Athletic'in Opta'nın verileriyle hazırladığı grafik Mashable Türkiye tarafından Türkçeleştirilmiştir.

Neyse, Euro 2024'e geçelim. Öncelikle bunun nispeten küçük bir örneklem büyüklüğü olduğunu kabul edelim. Turnuvanın açılış gününden bu yana 20 maç bile oynanmadı. (21 Haziran'ın ilk saatleri itibarıyla 18 maç.) İkinci olarak, çerçevenin dışından atılan gollerin doğası konusunda gerçekçi olalım.

Bazıları şahane ama bazıları da o kadar değil!

Evet, bazı şahane goller izledik. Ancak hem Hollandalı Cody Gakpo'nun Polonya'ya karşı attığı gol hem de Sloven Erik Janza'nın Danimarka'ya attığı beraberlik golünde ağır sapmalar oldu. Ay-Yıldızlılar'ın Gürcistan'a karşı elde ettiği 3-1'lik galibiyette skoru tayin eden ve 90+7'de gelen golde ise Kerem Aktürkoğlu metrelerce bomboş kaleye doğru top sürdükten sonra golü ceza sahasına girmeden atmıştı. Ve Almanya'nın İskoçya'yı 5-1 yendiği maçtaki gollerden ikisi ceza sahası dışından atılsa da şutlar, çizginin hemen gerisinden gönderilmişti.

Ancak, Romanya'nın Ukrayna'ya karşı kazandığı 3-0'lık galibiyetteki iki gol ve Türkiye'nin Gürcistan filelerine gönderdiği attığı diğer iki gol de dahil olmak üzere, uzun menzilli mükemmel goller de atıldı. Burada ilginç olan topun yörüngesiydi.

Bahsi geçen gollerin hiçbirinde top düz bir çizgide gitmedi. Aksine zekice hedefe doğru gönderilen falsolu şutlar izledik. Bu da aslında topun havada nasıl hareket ettiği ile bağlantılı. Bu noktada Premier League'de sezon başına ceza sahası dışından atılan gol sayısını gösteren grafiğe geri dönelim.

En yüksek noktaların göründüğü sezonlar Cristiano Ronaldo'nun her noktadan ve açıdan eğlence olsun diye şutlar çektiği goller attığı iki sezona denk gelmekte. Her ne kadar bu ani yükselişin tek sorumlusu Cristiano Ronaldo olmasa da onun uzun mesafeli gollerini nasıl attığını düşünmekte fayda var. Hatırlanacağı üzere CR7 o dönemler topa tuhaf bir şekilde vurma eğilimindeydi. Premier League tarihinin o noktasında kullanılan toplar öngörülemeyen, neredeyse gülünç şeyler yapardı.

Ah, Cristiano Ronaldo ve asfaltta dandik toplarla bir türlü beceremediğimiz ölü yaprak vuruşları... Fotoğraf: Getty

Cristiano'nun Portsmouth'a 2008'de attığı gol muhtemelen bunun en ünlü örneği. Ancak daha iyisi Bolton'a attığı frikik golü. Top oldukça normal görünen bir şekilde havalanıyor, ardından düşüyor gibi görünüyor ve tüm bu hareketler bir dereceye kadar rastgele. Cristiano Ronaldo elbette topu havada hareket ettirmeye çalışıyordu ama tabii ki bu hareketi tam olarak kontrol edemiyordu.

Portekizli bu topların döneminde uzak mesafeli şutlarda ustalaşmıştı. Kariyerindeki gol istatistikleri göz önüne alındığında, diğer toplarla oynamaya da alışmayı öğrendi. Ancak toplar değiştiği için “knuckle ball” ya da Türkçede "ölü yaprak vuruşu" denen bu stilde serbest vuruş atma yeteneğini büyük ölçüde kaybetti. Aynı tekniği kullansa da serbest vuruşları gole çevirme oranı ciddi oranda düştü.

2018 Dünya Kupası'nda Portekiz'in İspanya ile 3-3 berabere kaldığı maçta harika bir frikik golü atmıştı mesela ancak burada daha geleneksel bir teknik uygulayarak falsolu bir vuruş yapmıştı. Cristiano Ronaldo ve bir dönem Didier Drogba'nın da denediği stil yavaş yavaş futboldan siliniyor. Klasik frikikçilerin en iyilerinden biri olan David Beckham'ın tarzına en yakın isim olarak nitelendirebileceğimiz West Ham forması giyen James Ward-Prowse'un dönemindeyiz.

Euro 2024 topu, havada hızlı görünmesine rağmen, günümüzün diğer toplarından pek farklı değil. Yani önemli olan doğru şekilde hareket etmesi. Şu ana kadar, oyuncuların topu kasıtlı olarak hareket ettirebilmelerinin dört farklı yolunun harika örneklerini gördük.

Romanya forması giyen Nicolae Stanciu, Ukranya filelerini şahane bir golle sarstı. Fotoğraf: Getty

İç üst, dış vs... Romanya forması giyen Nicolae Stanciu'nun golü kendisine atılan topla geldi. Topun dönüşünü kendi lehine kullandı, topun altına girip etrafından dolaştı ve topu kaleciden uzak köşeye doğru kıvırdı.

Arda Güler, Gürcistan ağlarına bıraktığı şık füzesinde sol ayak iç üstüyle topu güçlü bir şekilde kaleye kesiyordu.





Dış üst vuruş örneği için ise Mert Müldür'e bakmak gerek. Mert Müldür, 2018'de Benjamin Pavard'ın Arjantin'e attığı goldeki vuruşun daha sert ve daha az kavislisine imza attı. Dış üst ile vücudun çok yatmasına gerek olmadan yapılabilen bu vuruşta kusursuz bir temas şart. Top da Mert'in ayağına kusursuz oturdu ve jeneriklik bir gole tanıklık ettik.

Bu turnuvada görmediğimiz şey topun garip garip hareketlere girmesi. Söz konusu ilginç hareketler 2006-08 arasındaki görülen uzun mesafeli gollerdeki artışı açıklıyor olabilir. 2010 Dünya Kupası'nda kullanılan Jabulani de ilginç bir toptu ancak garip düşüşler yerine ekstra uçuşlara teşneydi. Euro 2024'teki uzak mesafeli gollerin devam edip etmeyeceğini zaman gösterecek.


Kaynak: The Athletic / Metin Aktaşoğlu tarafından yerelleştirildi

Sizin İçin Seçtiklerimiz

Mashable'da Popüler