Kylian Mbappe ve Erling Haaland futbol dünyasında isimlerini duyurdu duyuralı adları Real Madrid'le anılıyor. Zirvedeki oyuncular için bu “anılma” durumu neredeyse çeyrek asırdır böyle. Hatta bu denkleme Barcelona'yı da ekleyebiliriz. Lionel Messi-Cristiano Ronaldo rekabetinin tadı damağında kalanlar, birinin Barça'ya diğerinin Real'e gittiği senaryoyu hoş bir rüya olarak olarak düşlemekteler. Gerçi şu anki şartlara bakınca Barcelona bu denklemde -özellikle mali açıdan- kendi üzerine düşeni yapabilecek gibi durmuyor fakat Real Madrid bir süredir yazılanı, yakıştırılanı yaptı ve kabaca bir sene gecikmeli bir şekilde Mbappe'yi Fransa'nın başkentinden İspanya'nın başkentine getirmeyi başardı.
Bu transfer aslında ilginç bir döneme denk geldi. Real Madrid Zinedine Zidane yönetiminde elde ettiği üst üste üç Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunun ardından kabuk değişimine gitmişti. Kadronun başta Cristiano Ronaldo, Marcelo ve Sergio Ramos olmak üzere bazı önemli isimleri takımdan ayrılırken efsanevi orta saha üçlüsü Casemiro-Luka Modric-Toni Kroos'dan Casemiro, Manchester United'ın yolunu tutmuş, Modric ve Kroos ise futbol kariyerlerinin son demlerini yaşıyordu.
#WelcomeMbappé pic.twitter.com/kAhxdEjnLA — Real Madrid C.F. (@realmadrid) June 3, 2024
Hücum hattında da Ronaldo ile birlikte Bale ve son olarak da Benzema'nın ayrıldığı düşünülürse baştan sona bir değişimden söz etmek mümkün oldu.
Fakat tüm bunların yanında Real Madrid, bu değişim sürecinde iki Devler Ligi zaferi daha elde etmiş oldu. Bu sezon La Liga'da şampiyonluğa erişen takım, Avrupa'nın 1 numaralı kupasında da finalde Borussia Dortmund'u 2-0 yenerek Şampiyonlar Ligi kupasını tarihinde 15. kez müzesine götürdü.
Transferin Arda Güler ekseni...
Yani Mbappe zaten halihazırda çok çok başarılı bir takıma geliyor. Fakat yine de takımın içinde net bir golcü oyuncu bulunmadığını düşünürsek Mbappe'nin derhal etki yaratabileceğini de öne sürebiliriz. Bu işin Mbappe boyutu. Tabii bir de Carlo Ancelotti'nin Fransız yıldızı nasıl değerlendireceği sorusu ortada durmakta. Söz konusu soru ise bizlerin olayı Arda Güler ekseninden değerlendirmemize neden oldu.
Bilindiği üzere sezonun başında ağır bir sakatlık geçiren Arda Güler, ikinci yarıda takıma döndü, sezonun son bölümüne ise goller ve büyülü anlar bıraktı. Milli yıldız belki de gelecek sezon kiralık gönderilme durumundan kadroda mutlaka alternatif olarak yer alması gereken bir oyuncu konumuna yükseldi. Peki Mbappe'nin gelişi aynı bölgede oynamasalar da Arda'nın alacağı dakikaları etkileyecek mi?
Bu sorumuzu önce yorumcu ve Hürriyet yazarı Engin Kehale'ye yönelttik. Kehale aslında bunun biraz da Mbappe'nin gelişiyle değişebilecek sistemle bağlantılı olduğunu söylüyor ve Don Carlo'nun önünde iki seçenek olduğunu dile getiriyor. Rodrygo'nun takımdan ayrılma ihtimalini de öne süren Kehale, bu çerçevede Ancelotti'nin önündeki seçenekleri şöyle ifade etmekte:
“Yapıyı aynen 4-3-1-2 şeklinde koruyup ileride Vinicius'un yanına Mbappe'yi atmak bu seçeneklerden ilki. Zaten öndeki üçlü sürekli gezerek oynadığı için bu özgürlük Mbappe'yi de sisteme entegre edebilir. İkincisi ise Bellingham'ı orta sahaya çekip, 4-3-3'e dönmek ve Mbappe'yi 9 numara olarak oynatmak. Bu da mantıklı gibi duruyor çünkü Bellingham'ın ilave gol katkısına Mbappe'li yeni yapıda daha az ihtiyaç duyulabilir.”
Çizdiği bu çerçeveyle Arda Güler'in muhtemel durumuna da değinen Kehale şunları söylüyor:
4-3-3'te sağ kenar, Arda Güler için iyi bir seçenek gibi duruyor. Kroos'un olmadığı senaryoda, hatta olası bir Modric ayrılığında orta saha seçeneği de muhtemel. Arda Güler artık dakikalarını hak ettiğini kanıtlamayı başardı. Daha çok oynayacağı kesin; düzenli 11 için ise biraz daha beklemesi gerekebilir.
Görüşüne başvurduğumuz bir diğer isim olan yorumcu Alper Öcal ise Arda'nın durumuyla Mbappe transferinin saha içinde bir ilişkisinin olacağını düşünmediğini söylüyor. “Ne aynı bölgenin ne yakın mevkilerin oyuncuları” diyen Öcal, “Mbappe'nin takıma nasıl gireceğinin tartışılması Vini Jr'ın da kendisinin de sol önde oynamayı tercih etmesiydi. Arda bir orta saha ya da sağ ön oyuncusu ve ana planda yok. Yavaş yavaş entegre ediliyor” şeklinde konuşuyor.
Mbappe'nin Arda'ya dolaylı etkisi
“Rodrygo, Vini, Tchouameni, Camavinga da yavaş yavaş girmişti takıma. İkinci sezonlarında önemli süreler alabildiler. Arda sağlıklı kalır ve fizik kalitesini yaz döneminde yükseltirse aynı yolu izler” yorumunu yapan Öcal, Mbappe'nin Arda Güler'in alacağı sürelere yapabileceği dolaylı etkiyi ise şöyle ifade ediyor:
Hatta Mbappe'nin gelişiyle sağda Rodrygo yerine daha fazla süre alabilir çünkü Ancelotti bile olsa zaman zaman önde taşınması gereken üç futbolcu yerine iki futbolcu olmasını tercih edilebilir. Arda, Rodrygo'ya göre daha orta saha oyuncusu, daha fazla ikili mücadeleye girip adam kovalıyor.
Klasikleşmiş olarak Kylian Mbappe transferinin Arda Güler'e muhtemel etkisini ve Real Madrid'in olası bir Arda-Vini-Mbappe üçlüsüyle nasıl oynayabileceğini GPT-4o'ya da sorduk.
İşte GPT-4o'nun 'inanılmaz mantıklı' taktiği
Beklediğimiz üzere sol kanata Vinicius Junior'ı, sağ kanada Arda Güler'i atan GPT-4o, merkeze ise Mbappe'yi koydu ve taktiği de 4-3-3 olarak belirledi.
“Kylian Mbappé, Arda Güler ve Vinicius Junior Real Madrid'de birlikte oynayacaksa takımın bu hücum yeteneklerinin konumlarını ve rollerini dikkatli bir şekilde dengelemesi gerekecek. Güçlü yönlerini ve takım dizilişini göz önünde bulundurarak olası bir kurgu şöyle” diyen GPT-4o, 4-3-3'ün hücum hattını ise şöyle değerlendirdi:
Sol Kanat: Vinicius Junior
Vinicius hızı, top sürmesi ve savunmacılarla mücadele etme yeteneğiyle tanınıyor. Son derece etkili olduğu sol kanatta görev yapmaya devam edecektir.
Santrfor: Kylian Mbappé
Mbappé, hızı ile bitiricilik ve savunmanın arkasındaki boşlukları değerlendirme yeteneğinden faydalanılarak hücumun merkezinde oynayabilir. Ayrıca diğer forvetlerle yer değiştirebiliyor olması da hücumda akıcılık sağlayacaktır.
Sağ Kanat: Arda Güler
Arda sağ kanatta görev alabilir. Yaratıcıdır, mükemmel bir top kontrolüne sahiptir ve daha güçlü ayağını kullanarak gol fırsatları yaratmak veya asist yapmak için içeri doğru kıvrılabilir. Onun vizyonu ve pas yeteneği, Vinicius ve Mbappé'nin direkt hücum tarzını tamamlayacaktır.
GPT-4o'nun kulağa inanılmaz mantıklı gelen bu planı gibi birçok plan Carlo Ancelotti'nin aklında yer almakta. Konuyu genel bir Real Madrid çerçevesine çektiğimizde ise Alper Öcal, “Ancelotti'nin Mbappe'yi tatlı bir sorun olarak gördüğünü sanmıyorum. Bir tane daha Mbappe olsa muhtemelen onu da ister çünkü Ancelotti özel kaliteden ve bunların takımlarında çok sayıda olmasından çekinen bir teknik direktör hiç olmadı” diyor.
Aslında Ancelotti'nin Real Madrid'in içinden geçtiği bu süreçten maksimum fayda çıkarabilecek ender hocalardan biri olduğu kesin. Alper Öcal da bu noktaya vurgu yapıyor ve “Fatih Terim'in yerine geldiği Milan kariyerinden bu yana Ancelotti her zaman pragmatizmi doruklarında yaşamış, elindeki futbolculardan en iyisini almak pahasına deneysel yapılar kullanabilmiştir çünkü futbolun taktiklerin değil futbolcuların oyunu olduğunu biliyor. Taktikler, dizilişler birer araç ve futbolcu üst düzey bir kaliteyle taktikleri bükebilir” ifadelerini kullanıyor.
Efsane Milan'dan bir örnek...
Ancelotti'nin kaliteli ayakları sahaya atmaktan hiç çekinmediğini Milan, Chelsea ve ilk Real Madrid döneminden isimlerle örneklendiren Alper Öcal şunları söylüyor:
“Örneğin Ancelotti'nin baklava 4-4-2'yi kullandığı ilk sezon aslında efsane 2004-2005 Milan kadrosu değil 2002-2003'te Şampiyonlar Ligi şampiyonu olan Milan kadrosudur. Ancelotti merkez orta sahada Rui Costa, Pirlo, Gattuso, Redondo rotasyonuna ve hücumda Shevchenko-Inzaghi santrfor ikilisine sahipti. Yaz döneminde Rivaldo, Leonardo ve Jon Dahl Tomasson bedelsiz, Seedorf ise astronomik bir ücretle geldi. Pirlo'yu savunma önündeki derin oyun kurucu rolüne çekip, baklavanın ön ucuna Rui Costa'yı koydu ve Seedorf'u da sağ iç yaptı. 2006-2007 sezonunda ise Shevchenko gidince 4-3-2-1'e dönüp Ambrosini'yi merkeze koyarak Seedorf'u tek santrfor Inzaghi'nin arkasında Kaka ile birlikte 10 numara gibi kullanmıştı.”
“Mbappe transferinde de farklı bir şey olmayacağını düşünmüyorum” diyen Öcal, “Nasıl geçtiğimiz sezon Benzema gittiğinde buna adapte olduysa ya da Casemiro, Kroos, Modric, Valverde varken alınan Tchouameni ve Camavinga takıma entegre edilebildiyse yine eder” şeklinde konuşuyor.
- İlginizi çekebilir: GPT-4o'ya sorduk: Türkiye, Euro 2024'te ne yapar? Gruptan çıkıyoruz fakat...
Öcal aynı zamanda Mbappe transferinde Don Carlo'nun işinin geçmiş örneklere nazaran daha kolay olduğunu düşünüyor. Bunda en önemli etken ise Öcal'a göre Ancelotti'nin hücum hattına bir blok olarak bakmaması.
'Ayağını topa vurmamış insanlar...'
Aynı zamanda Ancelotti'nin bir başka özelliğine de değinen Öcal, “Oyunculara kimi teknik direktör gibi burada duracaksın demektense, kendi deyimiyle onları “bilgiye boğmaktansa" oyuncularına özgürlük veriyor, yer değiştirmelerine olanak tanıyor ve doğaçlamayı önceliyor çünkü hücum beceri işi” ifadelerini kullanıyor ve ekliyor:
Ne kadar az tahmin edilebilirseniz o kadar zor önlem alınırsınız. Vinicius, Mbappe ve Rodrygo sahada sürekli hareket halindeyken, gerektiğinde daralıp gerektiğinde genişlerken her biri belirli bir alanda kalmak zorunda değil.
Bunların yanı sıra Öcal, futbolun son dönemlerde iyice artan teorik tartışmalarına da eleştiriyle yaklaşıyor ve Ancelotti'nin bu noktada ayrıştığını düşünüyor. “Sürekli half space, zone 14, regista, inverted back vs. yaza yaza futbolun futbolcuların oyunu olduğu unutturuldu. Felsefeler, taktikler, terminolojiler ayağını topa vurmamış insanlar tarafından oyunun ve futbolcunun önüne kondu” diyen Öcal, Şampiyonlar Ligi finalinden örnek veriyor ve “Son iki finalist registasız, sahte beksiz oynadı ve half space dinlemeden merkezde adam adama oynadılar” diyor. Öcal şöyle devam etmekte:
Kısacası aslında çoğunluğun madara olmamak için karnından sorduğu Mbappe, Vini, Rodrygo bir arada oynar mı? sorusunum cevabı belli. Evet, oynar. Ancelotti muhtemelen Alex ve Hagi'yi, Sergen ve Şifo'yu da bir arada oynatabilirdi. :)
Kendisine göre Mbappe transferi getirebileceği sorun ise saha dışında. “Jude Bellingham bu takımın doğal lideri. Modric, Kroos gibi deneyimler, Carvajal ve Nacho gibi ağırlığı olan İspanyollar'a rağmen Bellingham takımın alfası, süperstarı oldu. Mbappe bunu kabul edecek mi?” diyor ve “Bir sorun olacaksa bu açıdan olur. PSG'de Neymar ve Messi ile yaşananlar, en azından speküle edilenler taze” hatırlatmasında bulunuyor.
The Athletic: -Bellingham biraz geriye gider mi? -Arda şans bulacaktır
Mbappe'nin transferinin rol dağılımına muhtemel etkisi üzerine The Athletic'te yayınlanan makalede de Jude Bellingham'a ne olacağı listenin en başında yer alıyor. Makalede Rodrygo'nun ayrılması veya yerini Mbappe'ye bırakmasıyla taktiğin değişmeyeceği bir senaryoda Bellingham için de işlerin geçen sezon olduğu gibi kalması kuvvetli bir ihtimal olarak değerlendirilirken Mbappe'nin savunmaya getirebileceği yüke göre Bellingham'ın Dortmund günlerinde olduğu gibi 10'dan 8 numaraya geri dönebileceği de ifade edilmekte.
10 numara oynamasının verdiği özgürlüğü çok sevdiğini söyleyen Bellingham, Kroos'un da futbolu bıraktığı bu ortamda oyun kurucu rolü de üstlenmek zorunda kalabilir. Bunun muhtemel etkilerini zamanla göreceğiz.
Makalede Arda Güler hakkında da değerlendirmeler yer alırken genç yıldızın avantajının sağ kanatta daha sınırlı alternatif bulunması olduğu aktarılıyor. Gelecek sezon Real Madrid'in çok sayıda turnuvada çok sayıda maça çıkacağı düşünülürse Arda Güler yine bolca fırsat bulabilir.
